Down sendromu belirtileri nelerdir?
Hamilelik döneminde ve doğumda belirlenen rahatsızlığı taşıyan bebekler, doğduklarında farklı yüz yapılarıyla dikkat çekerler. Kulakları kafasına göre daha küçük, burunlarının kök bölümü yassı, gözler birbirinden daha uzak ve çekik yapıdadır. Ense kısmı boğumlu, dil konuşma sorunu yaratacak derecede geniş, el yapıları kısa, tombul ve geniş yapıdadır. Bu bebeklerin avuç içlerinde tek çizgi bulunur. Bu belirti sadece tek avuçta görülebilir. Serçe parmak içe doğru kıvrık, vücut yapısı tıknaz ve kısadır. Bu bebeklerin zeka seviyeleri de, normal bebeklerden daha düşüktür. Bu bebeklerde çocukluk çağlarında kalp, solunum hastalıklarından kayıplar yaşanabilir. Bu çocukların iyi bir bakım sağlandığında yaşam süreleri uzatılabilmektedir.
Down sendromu tedavisi nasıl yapılır?
Vücudun tüm hücrelerinde yaşanan farklılık sebebiyle, bu rahatsızlığın özel bir tedavisi bulunmamaktadır. Kromozom yapısından ortaya çıkan yapısal bozuklukların tedavi edilmesi gerekir. Kalp sorunlarının, gözlerdeki bozuklukların, dişlerin, duyma yeteneğinin ve zeka sorunlarının tedavisi yapılmalıdır. Bu rahatsızlıkla doğan bebeğin ailesi için zorlu bir süreç başlamış olur. Aynı sorunu yaşayan ailelerin ve terapistlerin desteği ile uygulanan eğitimler, down sendromlu çocuklara oldukça faydalı olmaktadır. İlk yıllarda oyuna dayalı eğitimlerin ardından, okul öncesi eğitime geçilir. Bu aşamada eğitimli öğretmenler tarafından eğitim verilmesi önem taşımaktadır. Zeka seviyesi değişken olan çocukların, toplum tarafından dışlanmadan eğitim almaları sağlanmalıdır. Çocuklara duyulacak sevginin yanında saygı ve güven unsuru eğitimin başarıyla gerçekleşmesini sağlar. Kromozomların farklılığından kaynaklanan bu sorun, çocukların sağlıklı gelişimini sağlamak için, yapılabilecek tüm tedavi imkanlarından yararlanmak gerekir. Bunu sağlamak için yapılabilecek işlemler şöyle sıralanabilir;
Beslenme: Bu çocukların kilo alma eğilimi olduğundan, dengeli bir beslenme programı uygulanmalıdır. Kilo alınması çocuklarda hareketlerinin kısıtlanmasına ve metabolizma bozukluklarına yol açabilir.
Fizik tedavi: Erken yaşlarda başlanacak fizik tedavi çalışmaları hem hareketlerin düzeltilmesine, hem de zeka düzeyini arttırmaya yönelik olmalıdır. Doğumun ardından başlayan çalışmalar hareket özürlerini önemli oranda azaltabilir. Kolay ve etkili hareketlerin uygulanması, çocukların dış görünümlerini düzeltebilir.
Erken eğitim dönemi: Bu çocukların anneyle kuracağı özel bağ, çocukların zeka düzeyine olumlu olarak yansıyacaktır. Terapistlerin desteğini alan anne, büyük bir özveriyle eğitimlere devam etmelidir. Doğumun ardından başlayan eğitimler daha faydalı olmaktadır.
Anaokulu ve normal okul eğitimleri: Bu çocuklar normal çocukların gittiği anaokulu ve okullarda eğitim görmelidir. Bu şekilde yeni arkadaşlar edinmesi, toplum içine karışması kolaylaşacaktır.
Normal çocuklarla ilişki halinde olmak: Bu çocuklarında diğer çocukların arasına katılmaya, bu dünyaya adım atmaya ihtiyaçları vardır. Diğer çocukların down sendromlu çocuklara tavır almalarına engel olunmaya çalışılmalıdır.